theme-sticky-logo-alt
Girişimcilik = Yara İzleri + Hayal Gücü

Girişimcilik = Yara İzleri + Hayal Gücü

Girişimcilik dışarıdan bakıldığında çok ihtişamlı geliyor insanlara. Genellikle parlak fikirlerle, ilham verici sunumlarla ve kısa sürede başarıya ulaşan (parayı vuran!) girişimcilerle anılıyor. Ancak bu tablo, gerçeklerin yalnızca parlatılmış bir yüzü. İşin aslı öyle değil…

Girişimcilik, hayal gücü kadar acıya dayanıklılık, parlak fikirler kadar mücadele gerektirir. Bu yazıda, girişimciliğin neden “yara izleri + hayal gücü” denklemiyle açıklanabileceğini ve sadece fikirlerin değil, zorluklara karşı durabilmenin neden önemli olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Hadi başlayalım…

Girişimciliğin Görünmeyen Yüzü

Yara İzleri: Girişimciliğin Görünmeyen Yüzü

Yara izi deyince aklınıza Scarface filan geliyorsa, dediğim o değil… Yara izleri sadece fiziksel değildir. Girişimciler genellikle ruhsal, duygusal ve zihinsel anlamda pek çok yara taşır. Reddedilmek, maddi zorluklar, ekip problemleri, yanlış ortaklıklar, başarısız projeler… Bunlar bir girişimcinin özgeçmişinde yazmaz ama kişiliğini bir hamur gibi yoğurup şekillendirir.

Bu yaralar, bir girişimciyi ya geriye çeker ya da onu daha güçlü bir hale getirir. Öldürmeyen şey güçlendirir meselesi…

Girişimcilikte başarıya ulaşmak, bu acılardan ders alarak yola devam edebilmek aslında. Çünkü yatırımcılar sadece iyi fikirleri değil, zor anlarda nasıl hareket edildiğini görmek ister. Her şey yolundayken parlayan birine değil, kriz anında sakin kalan birine yatırım yapmak isterler. Çarşaf gibi denizde gemiyi benim dedem de kullanır. Önemli olan fırtınada ne yaptığınız…

Hayal Gücü: Fikrin Ötesinde Bir Güç

Hayal gücü sadece yaratıcı fikirler üretmek değil. Aynı zamanda henüz ortada hiçbir şey yokken geleceği hayal edebilmek, başkalarının “imkânsız” dediği şeyleri mümkün kılacak yolları düşünebilmek.

Steve Jobs’un “insanlar ne istediklerini bilmez, onlara gösterene kadar” sözü tam olarak bunu anlatıyor. Elon Musk, Mars’a koloni kurma fikrini ortaya attığında alay konusu olmuştu. Ama onun hayal gücü bugünü değil, geleceğin olasılıklarını kurguluyordu. Deli olduğuna ciddi anlamda ikna oldum ama buranın konusu değil şimdi…

Ezcümle; girişimcilik, mevcut verilere dayanarak değil; olmayanı düşünebilme cesaretiyle büyür. Mesele yalnızca bugünü değil, potansiyeli görebilmek.

insanlar ne istediklerini bilmez, onlara gösterene kadar

Fikir Neden Tek Başına Yatırım Almaz?

Gerçek şu ki; bir fikrin varsa, seninle aynı anda bu fikri düşünen başkaları da var. Bir akıllı sen değilsin elbette.

Yatırımcılar fikirden çok, o fikri hayata geçirecek kişiye yatırım yapar. Çünkü fikir sabittir, onu büyütecek olan senin kişiliğin ve vizyonundur. İşte tam bu noktada “yara izleri” ve “hayal gücü” devreye girer:

  • Yara izleri = Geçmiş tecrübeler ve direnç kabiliyeti
  • Hayal gücü = Öngörü ve stratejik düşünme becerisi

Bu iki unsurun birleşimi, girişimciyi güçlü kılar. Güvenilmesini ve nihayetinde yatırım almasını sağlar.

Yatırımcı Gözüyle: Güven ve Dayanıklılık

Yatırımcılar sadece parlak fikirler aramıyor. Çok şükür zaten herkes fikir babası oldu. Kime sorsam acayip bir iş fikri var. Hemen bir şirket kurmak derdinde…

Olay fikir değil. Yatırımcıların asıl aradığı şey güven, sürdürülebilirlik ve büyüme potansiyeli. Ve bunlar sadece fikrin kendisinden değil, fikri hayata geçirecek kişinin duruşundan anlaşılır.

Stanford Üniversitesi’nde yapılan birçok araştırma, yatırım kararlarında sunumdan çok sunumu yapan kişinin karakteri ve zorluklara karşı tavrının etkili olduğunu gösteriyor. Yani mesele, güzel konuşmaktan çok zor durumlarda ne yaptığınız. Bu yüzden yatırımcı sunumlarında fikir sahiplerini sıkıştırır, strese sokacak sorular sorarlar. Bakalım sıkışınca ne yapıyor diye bakmak için bu yolu kullanırlar. 

Türkiye’de Girişimcilik: Başlangıçta Zorlukla Tanışmak

Gelelim memlekete… Türkiye gibi ekonomik dalgalanmaların yoğun olduğu, sistemsel zorlukların bulunduğu ülkelerde girişimcilik zaten başlı başına bir direnç testi. Finansmana erişim, bürokratik süreçler, destek eksikliği gibi faktörler, ülkemizde girişimciliği bir hayatta kalma sanatına dönüştürüyor. 

Ama tam da bu nedenle, Türkiye’den çıkan başarılı markalar global ölçekte de fark yaratıyor. Çünkü sadece iş fikriyle değil, zorlu koşullarla savaşarak büyüyorlar. 

Türkiye’den çıkan başarılı girişimciler global ölçekte de fark yaratıyor.

Sonuç: Yaralarınla Gurur Duy

Yara izleri zayıflık değil, direnç göstergesidir. Herkes yara alabilir. Bugün gıpta ile baktığımız bir çok girişimci de vaktiyle yanlış kararlar verdi. Hatalar yaptı. Olacaktır bunlar. Önemli olan zorluğa düştüğünde nasıl tepki verdiğin.

Bir diğer husus olan hayal gücü ise yalnızca fikir değil, karanlıkta yol bulma becerisidir.

Bu iki unsur seni daha güçlü yapar. Eğer bir fikrin varsa ama kimse seni ciddiye almıyorsa, belki önce fikrini değil, kendini daha güçlü ve güvenilir kılman gerekiyordur.

Hadi tutamadım kendimi hemen bir motto da vereyim giderayak;Girişimcilik fikirle başlar, ama karakterle büyür.

İşletme Yönetimi
Önceki Yazı
İşletme Yönetimi: Başarıya Giden Yolda 5 Temel Adım
Pazarlama (Marketing) Kavramı
Sonraki Yazı
Pazarlama (Marketing) Kavramı
15 49.0138 8.38624 1 1 4000 1 https://www.delisincap.com 300